8 Ağustos 2010 Pazar

istiridye çocuğun hüzünlü ölümü


adam ilan-ı aşk için kum tepesini

düğün için deniz kıyısını seçti.

ve dokuz günlük balayı

capri adasında geçti.

ilk akşam yemeği: balık yahnisi

doğrusu çarpıcı bir yemek.

adam yumuladursun

kadından bir dilek.

dileği yerine geldi: bir bebek

ama bir sorun doğdu o an:

bir insan mıydı bu doğan?

gerçi beşer parmak vardı

ellerde ayaklarda

işitip hissediyordu da

öyleysemesele neydi ki?

ah bu çocuk

öyle tuhaf bir şeydi ki!

o aşk hikayesinin sonu buydu

bu doğum o mutluluğun sonuydu

çıkıştı doktora kadın:

benim olamaz bu.

çok farklı huyu suyu.

kokusuna bakın:

okyanus, yosun ve deniz suyu!

doktor içerledi

hanımefendi,kabahat benim mi

oğlunuz yarı-istiridyeyse

siz yine şanslısınız dün bu ilde

gagalı bir kız doğdu

. üç kulaklı.

her neyse.

sizen iyisi şirin bir eve taşının:

sahildeuygun isim arandı epey. sonunda

sam oldu adı.

tabii aslında

midyeye benzeyen o şey

sonra herkeste bir merak bir merak

istiridye çocuk ne zaman kabuğundan çıkacak?

bir gün thompson dördüzleri onu görünce

çift kabuklu diye alay edip kaçtı çabucak

bir bahar günü sokakta unuttular

sam yağmur altında kaldı.

biriken suyun mazgaldan gidişine

baktı-daldı.

annesi arabayı otobanda durdurmuş

ön panele vurup duruyordu

keder,hüsran,ızdırap.

tahammül etmek zordu.

bir gece hayatım dedi kocasına

sakın alay ettiğimi sanma

bana tuhaf gelen bir şey var

kızmaca yok ama.

anlaşılan

yataktaki sorunlarından ötürü

oğlumuzu suçluyorsun her an

"adam perişan.macunlar merhemler denedi

umutlanıp zaman zaman

iksirler losyonlar

ve kaşındıkça kaşındı kan-revan.

doktor dedi ki adama

kesin bir şey denemez ama, belki

derdinizin devası derdinizin sebebi.

istiridye seks gücünü arttırır derler.

kim bilir,oğlunuzu yerseniz

saatlerce sevişmek size vız gelebilir.

gece adam usulca

süzüldü oğlunun odasına

gözünde kan,alnında ter,dilinde yalan.

mutlu musun evlat? doğrusu

cennet dururken

çekilmez böyle hayat

düşün bi kere bezip de bu hayattan

ölmek istemez mi insan?"

gözlerini kırpıştırdı sam

ama cevap vermedi.

babası iyice kavrayıp bıçağı

gevşetti kıravatı.

tam tutmuş kaldırırken

oğlu ceketine damladı

adam kabukları ağzına dayadı

ve gidiverdi sam boğazından aşağı

sam'dan arta kalanları

hemen götürüp gömdüler

deniz kıyısına, kumsala.

bir damla gözyaşı, bir dua.

ve pürtelaş döndüler yuvalarına.

istiridye çocuğun mezarı:haç

sahile vurmuş olanbir tahta parçasından

ve kuma yazılmış bir söz:

kurtarır hazret-i isa

ama silindi haritası

denizin ilk kabarmasıyla.

Tim Burton

1 yorum: