3 Ağustos 2010 Salı

bebeler ve zeytin

bütün günümü pisilerle oynayarak geçirdiğim için olsa gerek, zeytini( allahım ne kadar yaratıcıyım, bula bula zeytin ismini bulmuşum kediye koyacak) aldığım ve onunla geçirdiğim 3 yılı anlatasım geldi( biliyorum bu da çook ilgi çekici) kedimle 3 yıl!
zeytin bildiğin sokak kedisi ama petshoplarda 10 liraya satılanlardan. eve çıkınca her kız gibi hayvan krizim geldi ve 1 yıl sevgilimi ikna edemedim kedi almaya onun yerine speedy gonzales aldık. 6 ay falan yaşadı, bir gün izmir de kafesini temizlerken onu güneşin altında, balkonda unuttum, içeri almayı hatırlayana kadar ölmüştü, huzur içinde yat Tıknaz. sonra da zeytini aldım. petshopta 3 tane kedi vardı, bir tanesi çok ufaktı, diğeri uyuz bişiydi yatıyordu, bir tabeside kafese parmağımı uzatır uzatmaz saldırdı, o an işte dedim benim kedim bu olamalı. ufakken çok kötü osuruyordu, bir de kafamı ısırırdı, eve gelen misafirlerin bacaklarına saldırırdı. onu yüzünden bi süre hiç bir arkadaşım gelmedi bana.
sonra 1. katta bie eve taşındım 1.5 yıl önce, zeytin sokakla tanıştı. çok hatırlarım gecenin 2sinde sokaklarda kedi aradığımı eve gelmeyince, çocuğum sanki, sonradan alıştım 3-4 gün gelmediği de oluyor artık. en son hamile kaldı, yedi yedi yedi, yarım dünya oldu bildiğin.
doğuracagı gün azıma sıçtı, internetten gerekli araştırmaları yapıp doğuma hazırlandık ailecek. herhalde geceden başladı sancıları bütün gece miyavvvv miyavv diye gezdi evde, bir gram uyuyamadım, yanında durunca susup yatıyor ama ayrılınca evi inletiyor, doğum başladıktan sonra pek siklemedi beni 3 tane bebe doğurdu 7 saatte.
benim sürtük kedim yavrularını bırakmamak için artık en fazla 5-10 dakika dışarı çıkıp geri geiyor artık.
ya bi de bu doğurdu bebelerden biri( adını zilli koydum) boyuna bakmadan kıhlıyor, 1 aylık bebe nasıl kıhlıyor bana, elime alıp kafasını koparasım geliyor, dokununca sanki işkence yapıyormuşum gibi viyaklıyor şırfıntı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder