insanlar neden sınırlarını bilmiyorlar? çığlık atıyorum artık dur diye... sanki kulakları tıkalı, benim sesimi bastırmak için daha fazla açıyorlar müziğin sesini! sonra tek tek saldırmaya başlıyorlar, ölümüne! canımı yakmak için tek tek atıyorlar okları, canımın yanmadığını göstermeye çalışırken, daha çok acıyor canım. artık ağlamaya başlıyorum, canım acısın istemiyorum, nafile... ataklar devam ediyor ben küçülüyorum. ufacık yapayalnız kalıyorum. çaresizce oradan oraya gidiyorum, belki birisi beni anlar, yaralarımı sarar, göğsüne yatırıp saçımı okşar, beni sever, sımsıkı sarılır ben yanındayım der gibi...
sevdiğini, sevdiğini söyledğin birini nasıl mutsuz etmek için çaba harcarsının? harcıyamazsın! seviyorsan, bu sevgiyi tüm hücrelerinde hissediyorsan, zamansızca hayallerinde onunla birlikteysen,düşünürken bile yüzüne o şapşal gülümseme gelip yerleşiyorsa...
BEN SEVİYORUM! hayatı, yaşamayı, sabahın serinliğini, türk kahvesinin kokusunu, arkadaşımla oturup hayatın boktanlığı hakkında konuşmayı,kahveyle tekrar tekrar yüzüklerin efendisi izlemeyi,bazen ağlamayı bazen de delicesine gülmeyi...
bunların arasında yerin yok artık, seni çıkardım hayatımdan tamamen, geçmişi de olamayan gelecek hayallerini de. artık gülümseyerek bakamıyorum yaşadıklarımıza...
ÇIK GİT HAYATIMDAN ARTIK!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder